Friday, October 20, 2006

ADLI KOLLUK UZERINE – YENISEY

ADLI KOLLUK UZERINE – YENISEY

Adli kolluğun, "adli kolluk olmayan üstlerine", "mülki makamlara" ve "adli görevi olmayan il kolluk makamlarına" yapılan soruşturma hakkında yazılı ve sözlü bilgi aktarması sorunu Emir Adli kolluk dışı olan ve adli görevi olmayan üstlerin Adli Kolluğa adli olayla ilgili talimat vermesi yasaktır (Adli Kolluk Y 5a). Bu itibarla mülki makamlara, adli görevi olmayan il kolluk makamlarına yazılı ve sözlü bilgi akışı kati surette engellenecektir. Adli görevi olmayan üstlerin adli alana yönelik talimatların adli kollukça yerine getirilmesi halinde, Adli Kolluk Yönetmeliğinin 5a maddesi ihlali ve adli görevi kötüye kullanmaktan ilgili adli kolluk sorumluları hakkında derhal gereği yapılacaktır. Bu konuda beliren bilgi sızmaları Cumhuriyet Başsavcılığınca titizlikle takip edilecek ve derhal gereğine tevessül edilecektir (2005/3978 sayılı emir).Görüşümüz Eleştirdiğimiz "C. Savcısı emrinde adli kolluk" sisteminin doğal sonucu olarak, tek bir vücut şeklinde olması gereken kolluk birimleri, artık önleyici kolluk birimleri ve adli kolluk birimleri olarak ikiye ayrılmış bulunmaktadır. C. Savcısının emrinde bulunan adli kolluğun, yürüttüğü adli soruşturmalar hakkında idari makamlara
açıklama yapamaz, onlardan adli konularda talimat alamaz. Ortaya çıkan bu durum, Kanun gereğidir. Ancak bu şekilde kolluğun kesin hatlarla önleyici kolluk ve adli kolluk şeklinde ikiye bölünmesi, hayatın gerçeklerine aykırıdır. Alman Ceza Muhakemesi Kanununda olduğu gibi,kolluğa kolluk içinde yetkiler verilmelidir


Adli Kolluk tarafından yapılan araştırmanın fezlekesi Emir Adli Kolluk tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen tahkikat evraklarının "üst fezlekesinde"; olayın neden kaynaklandığını, sebeplerini, gelişimini, tabip raporlarının mahiyeti geçici mi, kati mi olduğu, kişilerin alkol durumları, kimin kime hangi fiile bulunduğu veya hangi sözle müdahale ettiği, mala zarar verme ve hırsızlık suçlarında çalınan malın değeri ve zarar miktarı tespit edilecek, şüphelilerin nüfus kayıtları, olayda kullanılan aletler ve silahlar net ve teferruatlı şekilde yer alacaktır. Baştan savma kısa anlatımlarla konu geçiştirilmeyecektir. Fezlekenin sonuç bölümünde ise,Adli Kolluk Sorumlusunun olay hakkındaki kanaati yer alacaktır. Adli
Kolluğun en üst rütbeli sorumluları tarafından fezleke dikkatle incelenerek, varsa eksikleri o aşamada giderilecek ve ondan sonra en üst rütbeli Adli Kolluk Sorumlusunun imzalı üst yazısı ile soruşturma evrakı Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilecektir (2005/3978
sayılı emir).

Görüşümüz CMUK madde 156 nın Yeni Ceza Muhakemesi Kanununa alınmaması nedeni ile, kolluğun re'sen yaptığı adli soruşturma tipi yürürlükten kalkmıştır. CMK 161/2 adli kolluğa "araştırma" veya "soruşturma" yapma yetkisi vermemiştir, Adli Kolluk sadece C. Savcısının her somut işlem bakımından vereceği emir üzerine yetki kazanmaktadır. Yapılan
değişiklik neticesinde, kolluğun işlenen bir suçun soruşturmasını baştan sona kadar yürütmek yetkisi kalmadığı için, kanaatimizce, "fezleke" düzenleme yetkisi de kalmamıştır. Adli Kolluk, yapacağı her bir araştırma veya soruşturma işlemi için C. Savcısından emir alacak,
bu emirleri geciktirmeksizin yerine getirecek ve sonucunu derhal C. Savcısına bildirecektir (CMK 161/2). Beden muayenesi yaptırılması sadece C. Savcısının yetkisindedir (CMK 75, 76). Diğer araştırma işlemleri bakımından da C. Savcısının tek tek emir vermesi gerekir.

Adli Kolluk; adli görev; adli tahkikat işlemleri; adli gizlilik; adli kolluk ve önleyici kolluk görevlerinin yerine getirilmesi Emir Jandarmaca Alay Hareket Merkezine ve Emniyetçe EKKM şube Müdürlüklerine çekilen "vukuat raporları", Cumhuriyet Başsavcılığının olurları ile, çok genel ve bilgilendirme amaçlı yapılacak, "soruşturmanın gizliliğine" ve "adli görevin adli makamlarca yapılması ilkesine" riayet edilecektir (2005/3978 sayılı emir).Görüşümüz Kolluğun "suçu önleme görevi" ile "adli görevi", birbirinden ayrılması mümkün olmayan bir bütündür. Kunter bunu, "ağacın kökünü topraktan çıkartmaya" benzetmektedir. "Su ile sütün birbirine karışmış olması" gibi, kolluğun da ikiye ayrılması mümkün değildir. Ancak 2005 yılında yürürlüğe giren CMK, C. Savcısının emrine verdiği "adli kolluk" ile, eleştirdiğimiz bu sonucu doğurmuştur. Bu nedenle, idari birimlere adli konularda bilgi verilmesi, sadece C. Savcısının emri ile mümkün olabilir. Adli Kolluk; adli kolluğun unvanı Emir Adli kolluk tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan resmi yazılarda, Jandarmada "Adli Kolluk Komutanlığı veya Adli Kolluk", Emniyette ise, "Adli Kolluk Amirliği veya Adli Kolluk" başlıklarının kullanılması emredilmiştir. Başsavcılığa intikal edecek "fezlekeli" adli tahkikat evrakında, adli kolluğun başındaki kişinin kendi isin ve rütbesini yazdıktan sonra, altına (İlçe Jandarma Komutanı, İlçe
Emniyet Amiri, Polis Merkezi Amiri) gibi, "idari yapılanmaya mahsus unvanlar" yerine, Yönetmeliğe uygun olarak ya "Adli Kolluk Sorumlusu", veya "Adli Kolluk Görevlisi" unvanını kullanmaları emredilmiştir (2005/3978 sayılı emir).

Görüşümüz Böylece, adli kolluk görevi bulunmayan makamların, Cumhuriyet Başsavcısının emri olmadan, adli tahkikat işlemlerinde kullanılmasının önüne geçmek istenmektedir. Ancak, kadro unvanları Kanun ile yaratılır. Atanmış olan bir kamu görevlisi belli bir kadroya atanmış olup, o kadronun kendisine verdiği yetkileri kullanır. Nasıl bir hakim atandığı kadrodan ve ayin edildiği makamdan yetkisini alırsa, kolluk görevlisi de yetkisini bu makamdan alır. Yönetmelik ile verilen unvanlar, Kanun ile verilen unvanlar yerine geçemez. Adli Kolluk konusundaki temel uyumsuzluk, CMK da yapılan değişikliklerin, mevzuatın içindeki diğer Kanunlarla uyumlu hale getirilmemiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Adli kolluk; soruşturmanın yapılması Emir Adli olay ve soruşturmalarda Cumhuriyet Başsavcılığı emirlerini öncelikle "adli kolluk sorumlularına" verecektir (AdliKollukY 5a).
Soruşturmalarda Cumhuriyet Başsavcılığının emri ile, muhakkak surette "adli kolluk birimleri" görevlendirilecektir. Bu tür görevler devredilmeyecektir. Personel sıkıntısı olan durumlarda, Cumhuriyet Başsavcılığının emirleri alınarak, adli kolluk dışı diğer kolluk birimlerinin adli göreve geçici olarak dahil edilmesi mümkündür (Adli Kolluk Y 6/1, 7). Ancak, diğer birimlerin Cumhuriyet Başsavcılığının emri ile aldığı ifadelerde, mutlaka adli kolluk sorumlu ve görevlilerinin isimleri bulunacaktır (2005/3978 sayılı emir). Görüşümüz Kanaatimizce, Avrupa Birliği Hukukuna uygun olmayan "Türk Tipi Adli Kolluk Düzenlemesinin" tabii sonucu olan bu durum, olan hukuku yansıtmaktadır. Yeni CMK sisteminde kolluğun C. Savcısının emrini almadan ifade alması mümkün değildir. Kendiliğinden ifade almaya cesaret edildiği hallerde, elde edilen ifade tutanağı "Kanuna aykırı delil" olmakta ve duruşmada ortaya konamamaktadır (CMK 206/2). C. Savcısının emri altına verilmiş olan Adli Kolluk, adli amiri olan C. Savcısından emir almadan işlem yapamaz hale getirilmiştir.

Kaynak: : http://www.hukukturk.com/fractal/hukukTurk/pages/fHm.jsp?pIndxLvl=11&pQueCategoryId=4433

No comments: